Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM): İhracatçılar İçin Neler Getiriyor?

Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM): İhracatçılar İçin Neler Getiriyor?

SKDM Nedir?

İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası çabaların ön saflarında yer alan Avrupa Birliği (AB), Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2030 yılında 1990’a kıyasla karbon emisyonlarında %55’lik bir düşüş sağlamayı ve 2050 yılında ilk iklim nötr kıta olmayı hedefliyor. AB, 2030 ve sonrası için adil, rekabetçi ve yeşil bir geçiş sağlamak üzere, Temmuz 2021’de “fit for 55” başlıklı bir önlemler paketi açıkladı.

Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM), 2030 yılına kadar karbon emisyonlarında 1990 yilina kıyasla en az %55’lik düşüş sağlamayı hedefleyen bu önlemler paketinin ana unsurlarından biri. AB’nin 2005 yılında uygulamaya giren Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), dünyanın en kapsamlı karbon fiyatlandırma sistemi olarak öne çıkıyor. Ancak, ETS’nin esneklikleri nedeniyle ithal ürünler için de benzer bir sistem oluşturma ihtiyacı doğdu.

ETS kapsamında belirli endüstrilere ücretsiz tahsisat sağlayarak karbon kaçağını azaltmayı başaran AB, iklim hedeflerinde çıtayı yükselterek SKDM ile ETS kapsamındaki ücretsiz tahsisatları 2034 yılına kadar aşamalı olarak kaldırmayı ve AB ile üçüncü ülke üreticileri arasında adil bir rekabet ortamı sağlamayı planlıyor.

SKDM’nin Gerekçeleri

Avrupa Birliği, SKDM uygulaması için şu gerekçeleri sunuyor:

  • İklim değişikliğinin küresel çözümler gerektiren küresel bir sorun olması,
  • AB’nin iklim hedefleri yükseldikçe AB dışı ülkelerdeki daha gevşek çevre ve iklim politikalarının “karbon kaçağı” riski yaratması,
  • Karbon kaçağı riski ile AB’deki şirketlerin karbon yoğun üretimlerini daha düşük standartlara sahip ülkelere taşımaları veya karbon yoğun ithalatı artırmaları,
  • Bu tür bir karbon kaçağı nedeniyle emisyonların Avrupa dışına kayması halinde hem AB’nin hem de küresel iklim çabalarının ciddi şekilde sekteye uğrayabileceği,
  • SKDM sayesinde yerli ile ithal ürünler arasındaki karbon fiyatının eşitleneceği ve üretimin daha az iddialı çevre ve iklim politikalara sahip ülkelere kayması riskinin önleneceği, ve
  • SKDM’nin üçüncü ülke üreticilerini yeşil üretime teşvik edeceği.

Pratikte, ithalatın vergilendirilmesi anlamına gelen SKDM uygulamasının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uygunluğu, uygulamadan etkilenecek ülkeler arasında büyük tartışma konusu.

SKDM’nin Kapsamı Nedir?

SKDM ilk etapta en yüksek karbon kaçağı riskine sahip olarak belirlenen ve ETS kapsamındaki CO2 emisyonlarının %50’sinden fazlasını temsil eden sektörlere uygulanacak. Bu sektörler:

  • Çimento
  • Demir ve Çelik
  • Alüminyum
  • Gübre
  • Hidrojen
  • Elektrik

İlerleyen dönemde yapılacak bir değerlendirme ile ilave sektörlerin SKDM kapsamına alınması için AB Komisyonu’na yetki tanınmış durumda.

SKDM’nin Takvimi Nedir?

Geçiş Dönemi (1 Ekim 2023-31 Aralık 2025): Bu dönemde ithalatçıların mali bir yükümlülüğü bulunmuyor, ancak ithal ettikleri ürünlerde bulunan emisyonları izleme ve raporlama zorunlulukları var. Geçiş döneminin amacı, tüm paydaşlar için bir pilot ve öğrenme dönemi olarak hizmet etmek ve gömülü emisyonlar hakkında bilgi toplamak.

Uygulama Dönemi (1 Ocak 2026): Ürünlere gömülü emisyonlar üzerinden mali yükümlülükler başlayacak. Ücretsiz tahsisatlar aşamalı olarak sonlandırılacak ve mali yükümlülükler kademeli olarak artacak.

İlk Gözden Geçirme (2025): Kapsamın genişletilmesi ve dolaylı emisyonların hangi sektörler için uygulanacağı değerlendirilecek.

Düzenli Gözden Geçirmeler (2028 İtibariyle Her İki Yılda Bir): Kapsam genişletilebilecek ve sistemde gerekli değişiklikler yapılabilecek.

Tam Uygulama (2034): SKDM tam olarak devreye girecek ve her bir ton karbondioksit eşdeğeri başına tam maliyet uygulanacak.

2026 İtibariyle Uygulama Nasıl Olacak?

SKDM rejimi, 1 Ocak 2026’da uygulamaya girdiğinde şu şekilde işleyecek:

  • SKDM’ye tabi malların AB’deki ithalatçılarının, aynı zamanda SKDM sertifikalarını da satın alabilecekleri ulusal makamlara kayıt yaptırmaları gerekiyor.
  • İthalatçı, ithal edilen mallar AB’nin karbon fiyatlandırma kurallarına göre üretilmiş olsaydı ödenecek olan fiyata karşılık gelen tutarda sertifika satın almak zorunda.
  • SKDM’ye tabi mallar için gömülü emisyonlarla ilgili bilgilerin üreticiler tarafından AB’deki ithalatçılara iletilmesi gerekiyor.
  • Sertifikaların fiyatı €/salınan ton CO2 olarak ifade edilen AB ETS tahsisatlarının haftalık ortalama fiyatına göre hesaplanacak.
  • İthalatçılar, her yıl 31 Mayıs’a kadar, bir önceki yıl AB’ye ithal ettikleri malların miktarını ve bu mallardaki gömülü emisyonları beyan edecek ve aynı zamanda ürünlerindeki sera gazı emisyon miktarına karşılık gelecek sayıda SKDM sertifikasını ulusal makama ibraz edecekler.
  • İthalatçı ithal edilen mallar için üretimin yapıldığı ülkede bir karbon bedeli ödendiğini kanıtlayabilirse ödenmiş olan bu miktar mahsup edilebilecek.
  • Beyan yükümlülüğünü yerine getirmeyen ithalatçılara para cezası uygulanması öngörülüyor.
  • Mevzuat, sistemin “arkadan dolaşılmasına” (circumvention) karşı hükümler de içeriyor.

AB üreticileri ve üçüncü ülke ithalatçıları arasında adil bir rekabet ortamı sağlamak üzere, 2026’dan itibaren SKDM’ye tabi sektörler bakımından ETS kapsamında ücretsiz olarak dağıtılan tahsisatların 2034 yılına kadar aşamalı olarak tamamen kaldırılması öngörülüyor. Ücretsiz tahsisatlar 2034’te sona erene kadar, SKDM ETS kapsamında ücretsiz tahsisat almayan emisyonlar oranında geçerli olacak.

SKDM Hangi Ülkelere Uygulanacak?

SKDM, gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere tüm üçüncü ülkelere uygulanacak. Yalnızca AB ETS’sine dahil olan veya AB’ninkiyle bağlantılı bir ETS sistemine sahip olan Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri (İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç) ile İsviçre halihazırda mekanizmadan muaf tutulacak. Ayrıca, belirli koşulları yerine getiren ülkelerden elektrik ithalatı için ek muafiyet sağlanabilecek.

SKDM ve Türkiye

SKDM’ye tabi ürünlerde AB ithalat verileri incelendiğinde uygulamadan en çok etkilenecek ülkeler arasında Rusya, Ukrayna ve Türkiye yer alıyor. Elektrik haricindeki sektörlerin her birinde Türkiye AB’nin önemli tedarikçisi. SKDM mevzuatının hazırlandığı 2021 yılında Türkiye, AB’nin ithalatında çimentoda %46’lık pay ile birinci tedarikçi, demir ve çelikte %15’lik pay ile Rusya’nın ardından ikinci tedarikçi konumunda. Alüminyum ve gübrede ise AB’nin ithalatında sırasıyla %6 ve %2 paya sahip. Genel ihracat yapımıza paralel olarak, SKDM kapsamı ürünlerdeki toplam ihracatımızın yaklaşık %40’ı AB’ye yapılıyor.

Gümrük Birliği ortağımız ve en önemli ticari partnerimiz olan AB tarafından uygulamaya koyulacak SKDM kuşkusuz ihracatımızı ve rekabet gücümüzü etkileme potansiyeline sahip. Ayrıca, bu kadar karmaşık bir mekanizmanın ciddi bir idari yük oluşturacağı da ortada.

Bununla birlikte, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na paralel olarak Türkiye’nin açıkladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda konu ayrıntılı olarak ele alınmış ve somut önlemler belirlenmiş durumda. Bu kapsamda, olası olumsuz etkileri en aza indirgemek üzere Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda SKDM başlığı altında özetle şu eylemlere yer verilmiş:

  • SKDM’nin etkilerinin senaryolar dahilinde sektör bazında çalışılması ve gerekli eylemlerin belirlenmesi,
  • Düzenlemeye tabi olacak sektörlerdeki sera gazı salımının azaltılmasını destekleyecek yol haritası ve faaliyetlerin belirlenmesi,
  • Karbon fiyatlandırması konusunda ülke pozisyonunun belirlenmesi,
  • Uygulamadan kaynaklanacak ilave maliyetleri ve olumsuz ekonomik etkileri azaltmak üzere olası destek mekanizmalarının değerlendirilmesi,
  • Sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının izlenmesine yönelik sistemin geliştirilmesi,
  • AB tarafından belirlenecek metodoloji/standartlar çerçevesinde belgelendirme çalışmaları yürütülmesi ve raporlamaya ilişkin teknik destek alınması.

Türkiye bu süreçte gerekli dönüşümü sağlamak üzere AB’den hem finansal hem de teknik destek alacak.

Sonuç olarak, ETS ve SKDM sistemlerini iyi anlamak ve uygulamak, ihracatçılarımızın rekabetçiliğini korumak açısından büyük önem taşıyor. Bu süreçte, firmalarımızın hem AB pazarında rekabet edebilmeleri hem de yeşil dönüşümlerini finanse edebilmeleri için gerekli adımları atmaları gerekiyor.

Bu blog yazısında “Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM)” hakkında özet bilgi sunduk. Eğer ihracatçı bir firma olarak bu konuda daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz. BAZ Girişim Danışmanlık olarak sizlere en güncel bilgilerle destek sağlamaktan memnuniyet duyarız. Ücretsiz Yeşil Mutabakat Check-up hizmetimiz için tıklayın.

Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM): İhracatçılar İçin Neler Getiriyor?
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak şunları kabul etmiş olursunuz: Veri Koruma Politikası.
Daha Fazla Bilgi Al