2025 Yılı İhracat Trendleri: Geleceğe Hazır Mısınız?

2025 Yılı İhracat Trendleri

Türkiye’nin ihracat ajansı BAZ Girişim olarak ihracata ilişkin bilgilendirici içeriklere devam ediyoruz.
Bu rehberimizde, dünyanın içinden geçtiği sert ve iniş çıkışlı bir dönem olan 2025 yılına ilişkin öngörülerimizi ele alacağız.

Rehberimizde ele alacağımız konular aşağıdaki başlıklar oluşuyor.

  • Dijitalleşmenin ihracata etkileri
  • Pazarlamada chatbot devrimi
  • Trump sonrası sürdürülebilirliğin krizi
  • Tedarik zincirlerinde yaşanan kritik dönüşümler
  • İhracat teşviklerinden yararlanan 27 bin firmadan biri olabilmek için yapmanız gerekenler
  • B2B pazarlamada LinkedIn ve içerik pazarlamasına ne kadar hazırız?

Hazırsanız başlayalım.

Dijitalleşmenin ihracata etkileri

Aile şirketimizle ilk fuara gittiğim anı unutamıyorum. Pazar arabalarıyla market sepetleriyle taşınan kataloglar ve broşürler, dağıtılan birçok eşantiyon malzeme, fuar alanında dolanan ve bedava bir şeyler toplamaya çalışan insanlar.

O günlerden bugüne çok şey değişti. Dijital pazarlama gündemimize girdi. Örneğin, öncesinde soyut olan yazılımları satmada B2B dijital pazarlama yerini aldı. Pandemi sonrasında ise adım adım B2B dijital pazarlamanın mal ihracatında da yerini aldığını gördük. Bunun sonucunda, artık modern bir ihracat pazarlaması geleneksel ihracat pazarlamasından çok ama çok farklı. Geleneksel ihracat pazarlaması temelde üç ayaktan oluşuyordu:

  • Fuarlar
  • Pazar araştırmaları
  • Ticaret heyetleri

Bu hususları ele aldığımız diyagramımız bağlantıda. Buna ek olarak, modern B2B pazarlamanın gerekliliklerini anlamak için aşağıdaki altyapıyı inceleyebilirsiniz

https://whimsical.com/b2b-ihracat-pazarlamas-WDPvQqT7HiU3WpuJ3aYPQw

Şimdi ise modern B2B pazarlamasında aşağıdaki ayakların tümünün olması ve potansiyel alıcı firmaya ihracat yapmak isteyen firmanın değer önerilerinin bütünleşik bir şekilde sunulmasına ihtiyaç duyuluyor. Bunun altyapısı da kabaca aşağıdaki gibi.

Modern B2B pazarlama ve satış altyapısını gösteren görsel; LinkedIn, YouTube, CRM, e-posta pazarlaması gibi bileşenleri içeriyor

Bu altyapıyı layıkıyla kurmak ve etkili bir şekilde işletmek en az altı aylık bir zaman alıyor. Başarınca ise katma değerli ihracat katlanıyor. Buna ilişkin BAZ Girişim olarak daha önce birçok farklı blog yazısı hazırlamıştık. 

Dijital pazarlamayla ilgili ayrıca bir de eğitim hazırladık. 

https://www.novarge.com.tr/kurs/e-ticaret-ve-dijital-pazarlama-uzmanligi-egitimi

Pazarlamada chatbot devrimi

Dijitalleşme bir taraftan yapay zeka devrimi diğer taraftan dünyayı kasıp kavuruyor. Şirketlerin önümüzdeki dönemde promptları kadar değerli olacağı bir döneme giriliyor. Yapay zeka, herkesin diline dolanmış olsa da, potansiyelini anlayabilen ve işine etkili bir şekilde uyarlayabilen hala sayılı. Bu yüzden, artık yapay zekanın da pazarlama bağlamında otorite sitelere trafik gönderdiği gözlemleniyor.

Yapay zekayla ilgili de danışmanlığını yaptığımız Türkiye’nin en büyük uzaktan eğitim merkezi Novarge bünyesinde Prompt Mühendisliği Eğitimini kamuda üst düzey yönetici Buğra Ayan ile çekmiştik.

https://www.novarge.com.tr/kurs/prompt-sufle-yoneticiligi-egitimi

Yapay zeka destekli ihracat sanal asistanı oluşturma çabalarımız da son hız devam ediyor. www.bazbilisim.com bu sürecin ürünü. Bu süreçte oldukça fazla yapay zeka ve dijital dönüşümle ilgili know-how da biriktirdik. Bunları da firmalarımızla paylaşmaya devam ediyoruz. Dileyen firmalarla bu süreçte deneyimlerimizi paylaşmaya da hazırız.

Burada artık robot yetiştirmek önemli bir kavram olmaya başladı. ChatGpt’yi Google gibi kullanmayı bırakıp, Standart İş Süreçlerini, otomatize işleri yaptırabiliriz. Böylece, sitemizde yapay zeka destekli satış ve pazarlamaya dönük robotlar yetiştirebiliriz. Mühendislik, tasarım, sesli, görüntülü veya yazılı işleme yaptırabiliriz.

B2B pazarlama bakışından baktığımızda ChatGpt’de veya başka bir yapay zeka aracında yetiştirdiğimiz robotu nasıl sitemize aktaracağımız konusunda da önemli deneyimler edindik. Süreç biraz karışık ama BAZ Girişim’e ulaştığınızda bu süreçleri de söz veriyoruz sizler için anlaşılır ve anlamlı kılacağız.

DeepSeek yapay zeka platformunun logosu, dijital dönüşüm ve veri analitiği alanındaki gelişmeleri temsil ediyor.

Çin’in yapay zeka aracı DeepSeek, daha uygun maliyetle, daha etkili sonuçlar çıkarıyor diye övülüyor. ABD Hegemonyasının Çin tarafından sorgulanmasında süreç başka bir faza girdi: Kur Savaşları, Ticaret Savaşları, en sonunda ise Çip Savaşları. Çin’in DeepSeek’in lansmanını Trump’ın seçilmesinin hemen ertesinde yapması ise rekabette yeni bir boyutta varım bağlamında oldukça manidar oldu.

Trump sonrası sürdürülebilirliğin krizi

Trump’ın seçilmesi sonrasında dünya toz duman. Bu bağlamda, en büyük tartışmalar ticaret savaşlarında dönecek gibi görünüyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan, 1994’te Dünya Ticaret Örgütünün şekillenmesiyle zirvesini yaşayan altın çağın sonuna gelinmiş gibi. 

Trump’ın seçilmesinin temelde iki ana etkisi var. 

Ticaret savaşları: Kanada, Meksika, Çin, Avrupa Birliği aklınıza gelebilecek her ülke, Trump’ın hedefinde. Hepsi için bambaşka gerekçeler var. ABD artık dünyanın hem jandarması hem ithalatçısı rolünü oynamak istemiyor. Savunma harcamalarını azaltmak, azaltamasa bile müttefiklerinin katkısını artırmak istiyor. ABD ayrıca yükselen Çin’i dengelemek için siyasi ve ticari ittifaklarını ve hamlelerini gözden geçiriyor. Dolayısıyla, bunların Türkiye için, Türk ihracatçısı için fırsat mı, tehdit mi olduğu sorusu ise hala sis bulutu arkasında. ABD mesela Türkiye’ye yapay zeka için en önemli girdi olan çip ihracatında izin vermiyor.

Sürdürülebilirliğin Krizi: Trump’ın seçilmesinin diğer bir etkisi ise sürdürülebilirliğin krize girmesi. Trump, AB’nin uzatmalı sevgilisi yeşil alanına ölümcül darbeler indiriyor. Çin’in rekabetçi üstünlük sağladığı elektrikli araçlara yönelik teşvikleri kaldırıyor. Özelde Trump, genelde Cumhuriyetçiler iklim krizinin kaynağının insan olmadığını düşünüyor. Bu durum, dünyanın içinde bulunduğu sürdürülebilirlik krizini perçinliyor. 

Önümüzdeki dönemde son birkaç yıldır AB Yeşil Mutabakatı ile gündemimize iyice giren yeşilleşme döngüsü ivme kaybedecek gibi görünüyor. Özellikle, AB’nin içinde bile AB’nin bu süreçlere olan aşırı vurgusuna rahatsızlık düzeyinde tepkiler yükseliyor. Yaşlı kıta, savunmasızca ABD ve Yükselen Asya arasındaki rekabette sendeliyor.

Donald Trump sahnede gülümserken çekilmiş bir fotoğraf; küresel ticaret politikalarına etkisini simgeliyor

Tedarik zincirlerinde yaşanan kritik dönüşümler

Pandemide uzun uzun tartıştığımız ama sonrasında hızla unuttuğumuz bazı kavramlar hala hükümetlerin gündeminde. Hızlıca şu üç kavrama bakalım.

  • Offshoring (Dış Kaynak Kullanımı): Bir şirketin üretim veya hizmet operasyonlarını daha düşük işçilik maliyetleri, vergi avantajları veya hammaddeye yakınlık gibi nedenlerle başka bir ülkeye taşıması. Örneğin, ABD merkezli bir firmanın üretimi Çin’e kaydırması.
  • Reshoring (Yeniden Yerelleştirme):   Önceden başka bir ülkeye taşınmış üretim veya hizmet operasyonlarının, çeşitli ekonomik, lojistik ve politik sebeplerle tekrar ana ülkeye geri getirilmesi sürecidir. Örneğin, ABD merkezli bir firmanın üretimi Çin’den ABD’ye geri taşıması reshoring’dir.
  • Nearshoring (Yakın Kıyı Üretimi):  Üretim veya hizmet operasyonlarının tamamen uzak bir ülkeye taşınması yerine, ana ülkeye coğrafi olarak daha yakın bir ülkeye kaydırılmasıdır. Örneğin, ABD merkezli bir firmanın üretimi Çin yerine Meksika’ya taşıması nearshoring’e örnektir.

Son yıllarda küresel tedarik zincirindeki belirsizlikler, pandemi, gıda güvenliği, jeopolitik krizler ve lojistik maliyetler nedeniyle reshoring ve nearshoring stratejileri daha fazla ön plana çıkıyor. Özellikle, firmalar lojistik maliyetlerinin artık işgücünden sonra en önemli maliyet kalemi olduğunu dile getiriyor. Hegemonyanın Çin tarafından sorgulanması, dijital dünyanın getirdiği işsiz büyüme gibi kavramlar, dünya ticaretinde bölgeselleşme eğilimlerinin artması, yükselen ve giderek kuralsız hale gelen gümrük vergileri bu süreçteki ana belirleyiciler.

Asya’da Çin’in dışında üretim hub’ları, merkezleri oluşmaya başlıyor. Çin’e en önemli alternatif yıllardır Hindistan dense de, Hindistan’da şirketlerin büyümesinin sınırının akrabalık ilişkilerinin ötesine geçememesi bu ülkeyi istenen rotaya bir türlü sokamıyor. 

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, geleneksel kıyafetiyle bir etkinlikte konuşma yaparken görüntülenmiş

Hindistan’ın yerine öne çıkan ülkeler ise, Vietnam, Laos, Tayland, Kamboçya gibi diğer ülkeler. Özellikle Vietnam son on yıldaki performansıyla göz dolduruyor. 

Vietnam’a ilişkin Ömer Şahin, Linkedin’de harika paylaşımlar yapıyor. Takipte kalınası. 

"100 Yuan banknotlarının yakından çekilmiş görüntüsü, Çin ekonomisini ve küresel ticaretteki rolünü temsil ediyor."

Bu görüngüden bize kalan ne mi? Çin, kendisine karşı yükselen korumacılıkla başa çıkmaya çalışıyor. Ancak, Çin’in bir diğer sorunu da ülke içinde tüketimi Covid sonrasında her türlü teşviğe rağmen artıramaması. Çin Devleti, Çinli firmaların bu süreçten çıkması için yoğun teşvikler veriyor. Bu noktada Türkiye, Çinli firmalar için önemli bir yatırım noktası haline gelebilir. Nitekim, Çinli firmalar Türkiye’de üretici firmalarla ortaklıklar kurarak, menşe kazanıp Avrupa pazarına kıyısından köşesinden tutunduğumuz Gümrük Birliği Anlaşmasıyla girmeye dönük çalışmalarını artırabilir.

BAZ Girişim olarak yüzlerce firmayla temasta kalıyoruz. Türkiye temelde sermaye ithal eden bir ülke. BİST ilk 500’deki firmalarımızın sermayelerinin yüzde 70’i yabancı. Eskiden ülkemize sermaye Batılı ülkelerden gelirdi. Şimdi ise Çin başta olmak üzere yükselen Asya’dan geliyor. Burada firmalarımıza en önemli üç tavsiyemiz: 

  • Dijital varlıklarınızı optimize edin.
  • Cironuzu ülke içi ve dışı dengeli şekilde dağıtın.
  • İkinci nesilde yabancı yatırımcı alarak uluslararasılaşın.

Aksi durumda, kapitalist sistemin doğasında yer alan “Büyü ya da öl.” döngüsünde firmalarımızın bir açmaza saplanıp kalması olası. Hatta hükümetin firmalarımız için “Merger and Acquisition” Birleşme ve Satınalma anlaşmalarında destekler sunması üzerine de düşünmekte fayda var.

Murat Kocabaş, Çin’den ülkemize özellikle OEM alanında birçok yatırımcı firmayı getiriyor. Takipte kalınası.


İhracat teşviklerinden yararlanan 27 bin firmadan biri olabilmek için yapmanız gerekenler

Ticaret Bakanı Sn. Ömer BOLAT, geçtiğimiz günlerde ihracata yönelik finansal destekleri açıkladı. Açıklamasında Sayın Bakan bu yıl 27-28 bin firmanın ihracat teşviklerinden yararlanacağını dile getirdi. Hala birçok firma bu desteklerden yararlanıp yararlanmamakta kararsız veya destekleri alabileceğine inanmıyor. Oysa, Ticaret Bakanlığı bu konuda oldukça geniş bir teşvik yelpazesi sunuyor.

Bizler Türkiye’nin ihracat ajansı BAZ Girişim’de “Ticaretin 3D’sinde” çalışıyoruz. Dış ticaret, dijital pazarlama, devlet destekleri. Bunu da yaptığımız çalışmalar ve anketlerle belirledik. Burada ihracat desteklerine ilişkin çıkarımda bulunursak.

  • İhracata yönelik destekler oldukça geniş.
  • Mal ihracatına, e-ihracata, hizmet sektörlerine yönelik destekler var.
  • Dahilde işleme gibi muafiyetler oldukça hacimli.
  • Küresel Tedarik Zinciri, Marka ve Turquality gibi programlar var.

Bizler BAZ Girişim’de bir işletmede ihracata yönelik modern bir B2B Pazarlama, İş Geliştirme ve Satış Altyapısını oturtuyoruz. 

Pazarlama, iş geliştirme ve satış arasındaki ilişkileri gösteren Venn şeması. Pazarlama, iş geliştirme ve satışın kesişim noktaları iş stratejilerini belirlemek için analiz ediliyor.

Firmalar ihracata açılırken yeni bir iş kurmak gibi yatırımlar yapmak zorunda. Olgun ihracatçı dediğimiz ihracatçılar 7 yıl üst üste ihracat yapabilen firmalar. Bu noktaya gelmek kolay değil. Ticaret Bakanlığı işletme sermayesi haricinde birçok destek veriyor. Mal ihracatında 14 ayrı destek kalemi var. Kabaca bu destekleri, ve desteklerden nasıl yararlanabileceğinizi özetlersek:

İhracat desteklerinden limited, anonim, kolektif ve komandit şirketler yararlanabilir. Şahıs şirketleri desteklerden faydalanamaz. Ayrıca,

  • Türkiye’de marka tescili olmayan firmalar desteklerden yararlanamaz.
  • Hedef ülke ve sektör kriterlerine uygunluk, ek destek oranları için önemlidir.
  • 2025 yılında 55 hedef ülkede artı 20 puan, 5 hedef sektörde ise artı 5 puan destek oranı artırılıyor.
  • Destekler geri ödemesizdir ancak harcamalar belgelerle kanıtlanmalıdır.

Bu noktada, yurtdışına yönelik yaptığınız hemen her harcamada birçok destek kaleminden çok etkili bir şekilde yararlanabileceğinizi unutmayın. İlk aşamada genel desteklerden yararlanın. Sonrasında ise ara malı üretiyorsanız Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Programı, nihai ürün üretiyorsanız ise Marka ve Turquality Programlarından yararlanabileceğinizi bilin. 

Mal ihracatındaki bu desteklerin dışında e-ihracat desteklerinden de yararlanabilirsiniz. 

Destekler oldukça teknik ve detaylı ama sizler için basitleştirdik. Detaylar için bazbilisim.com sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İşletmelerin en çok ihtiyaç duyduğu alanları gösteren pasta grafik. Dış ticaret %55, dijital pazarlama %30 ve devlet destekleri %15 oranında gösteriliyor

B2B pazarlamada LinkedIn ve içerik pazarlamasına ne kadar hazırız?

Linkedin dünyada B2B pazarlamada en etkili platform. Ancak,ülkemizde ise hala kendini bulmaya çalışıyor ama bir taraftan da etkisini giderek artırıyor. Linkedin, patronlar tarafından genelde beyaz yakanın kendini parlattığı platform olarak görülse de, Linkedin neymiş bir bakalım.

Biz de BAZ Girişim olarak Linkedin’i ihracatta etkili bir şekilde kullanıyoruz. Hatta rakiplerimizden ayrıştığımız en önemli mecra Linkedin. Linkedin ile ilgili daha önce onlarca kez eğitimler verdik, birçok rehber ve video hazırladık. Bu rehberleri aşağıda paylaşıyoruz ama öncesinde Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birlikte düzenlediğimiz aşağıdaki eğitim duyurusunu da sizlerle paylaşalım.

12 Şubat 2025 saat 14.00 – 17.00 arası GAİB’te Linkedin İle Sosyal Satış Eğitimimiz var. 

https://www.gaib.org.tr/tr/f/712.html

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin (GAİB) Şubat 2025 online eğitim takvimi. Akreditif uygulamaları, LinkedIn sosyal satış stratejileri ve döviz riski yönetimi gibi konular ele alınıyor.

Diğer rehber ve videolarımızsa aşağıda. 

Linkedin İle İhracat Rehberi

İhracat İçin Linkedin Sayfası

Linkedin Profilinizi Optimize Etme Videosu

Linkedin Social Selling Rehberi

İhracat İçin Linkedin Otomasyonlarını Etkili Kullanmak

Linkedin İle İhracat Videosu

BAZ Girişim tarafından hazırlanan LinkedIn ile ihracat rehberi kapak görseli. LinkedIn platformunun ihracatta nasıl etkin kullanılacağı anlatılıyor.

Sonuç

Dünya çok hızlı bir dönüşümden geçiyor. Hızlı giden bir trenin içinde biz de koşturuyoruz. İşte böyle bir ortamda etkili danışmanlıklarla işi işletme kılmak mümkün. 

Siz de Türkiye’nin İhracat Ajansı BAZ Girişim’e ulaşın, fark yaratın.

Ücretsiz İhracat Check-up Hizmetimiz İçin Tıklayın.

BAZ Girişim’in sunduğu ücretsiz ihracat check-up hizmeti için takvim ekranı. İhracat altyapısı, destekler ve dijital pazarlama konularında danışmanlık imkanı sunuluyor.
2025 Yılı İhracat Trendleri: Geleceğe Hazır Mısınız?
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak şunları kabul etmiş olursunuz: Veri Koruma Politikası.
Daha Fazla Bilgi Al